Koltuklara sıkı tutunun, beyaz yaka, mor yakaya evriliyor!

Verilere anlam katarak iş sonuçlarına odaklanan Partner Republic, web sitesinde “beyaz yaka” “mor yaka”ya evriliyor konulu blog yayınladı.

Beyaz yakanın, mor yakaya evrilmesinin değinildiği blogda şunlara yer verildi:

“Beyaz yaka kelimesini duyunca öğle yemeğinden sonra elinde Starbucks kahvesi ile plazasına çıkan insan canlanıyor olsa da ilk olarak gözümüzde, aslında masa başında çalışan, beden gücü ile değil, zihin gücü ile iş yapan kişidir beyaz yaka!.

Özellikle covid-19’dan sonra hızla dijitalleşmeye soyunan firmalarda, artık beyaz yaka tanımı da değişiyor. Bu tanımın nasıl değiştiğini İş Geliştirme Direktörümüz Serap Yelkenci aktarıyor:

Covid öncesi beyaz yaka ile covid sonrası beyaz yaka değişim gösterdi. 2010 yılından bu yana kurumsal satış ve müşteri ilişkileri içerisindeyim. Şöyle bir arşivimi yokladım ve 10 yıl içerisinde 4000’den fazla kişiye temas etmişim. Şunu itiraf edebilirim ki; bir şirkette aldığı paranın hakkını vererek çalışan beyaz yakalı, o şirket içerisindeki %20’yi temsil ediyordu. Yani pareto burada da çalıştı. Bir şirket için verimli çalışan kişi sayısı, o şirket içerisindeki %20 kadar. Yani şirketin gelirlerinin %80’i verimli çalışan beyaz yakalının %20’si ediyordu. Neden geçmiş zamanla bunu ifade ediyorum; çünkü covid-19’dan sonra şirketler de bu durumu fark etmiş olmalı ki, verimsiz beyaz yakalıların sayısının iş hayatında azalmaya başladığını gözlemledim. Bu bilgi sahadan gelen gerçek bir bilgi, çünkü deneyimden geliyor.

Covid-19 öncesinde, yöneticim daha çok çalıştığım düşünülsün diye mailleri gece gönderiyorum diyen “beyaz yakalı” nın maskesi artık düştü, çünkü yöneticisinden, uzmanına herkes fabrika ayarlarına geri döndü. 2 kişinin verimli çalışarak yapabileceği iş için neden bir departmanda 8 kişinin çalıştığını asla anlayamıyordum, çünkü anlamam da gerekmiyormuş, normal olmayan 2 kişinin yapacağı işi 8 kişinin yapmaya çalışmasıymış.

Şimdi koltuklara sıkı tutunma zamanı, ey beyaz yakalı!

Fabrika ayarlarına geri dönen kurumlar, herşeyin farkında. Çalışan olarak “işe tutunma” verimli çalışansanız çok daha kolayken, işlerin olması için direnen, yeni proje ile kim uğraşacak diye sitem eden çalışansanız çok daha zor. Dualite.

Özetle, zoraki çalışıyorsanız, çalışmıyor ama çalışıyor gösteriyorsanız yeni dünyada “beyaz yaka kalma” ihtimalinizi yeniden sorgulamanız gerekir.

Beyaz yakanın vizyonu da hızla dönüşüyor. Bu dönüşümün nasıl olduğunu Müşteri Analitiği Kıdemli Yöneticimiz Özge İster’den dinleyelim:

Covid-19, hem çalışma koşullarının hem de işlerin dijitalleşmesini zorunlu kıldı. Değişim o kadar hızlı oldu ki normalde yıllar içinde gerçekleşecek dönüşümü 6 ay gibi bir sürede yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Karşımızdaki müşteri, o çok iyi tanıdığımızı iddia ettiğimiz müşteri değil. Bütün taşlar dağıldı, oyun yeniden başlıyor. Eskisinden çok daha hızlı, daha esnek, daha akıllı olmalıyız. Büyük resmi göremeyen, büyük resme koşamayanlar tablonun dışında kalacak. İster kurum olsun, ister çalışan; yeni sistem mekanizmasına uyum sağlamayan parçaları üzerinden atacak.

Beyaz yakalı, eksikliklerini hızla telafi etmek zorunda! Zaman daralıyor. Hem teknolojik yeteneklerini tamamlamak hem de bunu iş vizyonu ile birleştirip kariyerinde yeni bir yol çizmek zorunda. Kendini yenileyemeyen iş süreçleri ve mesleklerin geleceği tehlike altında. Beyaz yakalı bugünden kendine bu soruları dürüstçe sormak zorunda:

–        Geleceğe ne kadar hazırım, eksikliklerim neler?

–        İçinde bulunduğum kurum beni geleceğe taşıyabilecek vizyonda mı?

–        Mesleğim gelecekte de geçerliliğini sürdürecek mi?

–        Mesleğim risk altındaysa alanımı nasıl dönüştürmeliyim?

Kim bilir belki bu sürecin sonunda “beyaz yakalı” kavramı bile toptan dönüşmüş olur: Beyaz yakanın nesli tükenir ve yükselen yeni dünyada “mor yaka” geleceğin hakim yakası olur.

Hızlı dijitalleşmeye soyunan firmaların iş hayatının gereklerine daha hazır yeni mezunlara geçmişten daha da fazla ihtiyaç duyduğunu belirten Yaprak Mutlu, dijitalleşmeye daha fazla odaklanan firmalara başvurmalarını önerdi. Bu firmaların genç ve yenilikçi akıllara verdiği değerin gün geçtikçe arttığını ve dijitalleşmeyi daha da hızlandıracağını belirtti.

Partner Republic Müşteri Deneyim Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Demet Yarkın şunu ekledi; Dijitalleşme ve dinamizimden aldığımız güç ile yeni tanımladığımız Mor Yaka’ya uygun profildeki profesyonelleri ilerleyen günlerde ekibimize katarak Türkiye’deki Dijital Dönüşüme  yön veriyoruz.”

Olay Yeri:
Beyaz Yaka
Demet Yarkın
Mor Yaka
Müşteri Deneyim Başkanı
Partner Republic
Serap Yelkenci
Yaprak Mutlu
Yönetim Kurulu Üyesi
Özge İster
İş Geliştirme Direktörü

Koltuklara sıkı tutunun, beyaz yaka, mor yakaya evriliyor!

Verilere anlam katarak iş sonuçlarına odaklanan Partner Republic, web sitesinde “beyaz yaka” “mor yaka”ya evriliyor konulu blog yayınladı.

Beyaz yakanın, mor yakaya evrilmesinin değinildiği blogda şunlara yer verildi:

“Beyaz yaka kelimesini duyunca öğle yemeğinden sonra elinde Starbucks kahvesi ile plazasına çıkan insan canlanıyor olsa da ilk olarak gözümüzde, aslında masa başında çalışan, beden gücü ile değil, zihin gücü ile iş yapan kişidir beyaz yaka!.

Özellikle covid-19’dan sonra hızla dijitalleşmeye soyunan firmalarda, artık beyaz yaka tanımı da değişiyor. Bu tanımın nasıl değiştiğini İş Geliştirme Direktörümüz Serap Yelkenci aktarıyor:

Covid öncesi beyaz yaka ile covid sonrası beyaz yaka değişim gösterdi. 2010 yılından bu yana kurumsal satış ve müşteri ilişkileri içerisindeyim. Şöyle bir arşivimi yokladım ve 10 yıl içerisinde 4000’den fazla kişiye temas etmişim. Şunu itiraf edebilirim ki; bir şirkette aldığı paranın hakkını vererek çalışan beyaz yakalı, o şirket içerisindeki %20’yi temsil ediyordu. Yani pareto burada da çalıştı. Bir şirket için verimli çalışan kişi sayısı, o şirket içerisindeki %20 kadar. Yani şirketin gelirlerinin %80’i verimli çalışan beyaz yakalının %20’si ediyordu. Neden geçmiş zamanla bunu ifade ediyorum; çünkü covid-19’dan sonra şirketler de bu durumu fark etmiş olmalı ki, verimsiz beyaz yakalıların sayısının iş hayatında azalmaya başladığını gözlemledim. Bu bilgi sahadan gelen gerçek bir bilgi, çünkü deneyimden geliyor.

Covid-19 öncesinde, yöneticim daha çok çalıştığım düşünülsün diye mailleri gece gönderiyorum diyen “beyaz yakalı” nın maskesi artık düştü, çünkü yöneticisinden, uzmanına herkes fabrika ayarlarına geri döndü. 2 kişinin verimli çalışarak yapabileceği iş için neden bir departmanda 8 kişinin çalıştığını asla anlayamıyordum, çünkü anlamam da gerekmiyormuş, normal olmayan 2 kişinin yapacağı işi 8 kişinin yapmaya çalışmasıymış.

Şimdi koltuklara sıkı tutunma zamanı, ey beyaz yakalı!

Fabrika ayarlarına geri dönen kurumlar, herşeyin farkında. Çalışan olarak “işe tutunma” verimli çalışansanız çok daha kolayken, işlerin olması için direnen, yeni proje ile kim uğraşacak diye sitem eden çalışansanız çok daha zor. Dualite.

Özetle, zoraki çalışıyorsanız, çalışmıyor ama çalışıyor gösteriyorsanız yeni dünyada “beyaz yaka kalma” ihtimalinizi yeniden sorgulamanız gerekir.

Beyaz yakanın vizyonu da hızla dönüşüyor. Bu dönüşümün nasıl olduğunu Müşteri Analitiği Kıdemli Yöneticimiz Özge İster’den dinleyelim:

Covid-19, hem çalışma koşullarının hem de işlerin dijitalleşmesini zorunlu kıldı. Değişim o kadar hızlı oldu ki normalde yıllar içinde gerçekleşecek dönüşümü 6 ay gibi bir sürede yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Karşımızdaki müşteri, o çok iyi tanıdığımızı iddia ettiğimiz müşteri değil. Bütün taşlar dağıldı, oyun yeniden başlıyor. Eskisinden çok daha hızlı, daha esnek, daha akıllı olmalıyız. Büyük resmi göremeyen, büyük resme koşamayanlar tablonun dışında kalacak. İster kurum olsun, ister çalışan; yeni sistem mekanizmasına uyum sağlamayan parçaları üzerinden atacak.

Beyaz yakalı, eksikliklerini hızla telafi etmek zorunda! Zaman daralıyor. Hem teknolojik yeteneklerini tamamlamak hem de bunu iş vizyonu ile birleştirip kariyerinde yeni bir yol çizmek zorunda. Kendini yenileyemeyen iş süreçleri ve mesleklerin geleceği tehlike altında. Beyaz yakalı bugünden kendine bu soruları dürüstçe sormak zorunda:

–        Geleceğe ne kadar hazırım, eksikliklerim neler?

–        İçinde bulunduğum kurum beni geleceğe taşıyabilecek vizyonda mı?

–        Mesleğim gelecekte de geçerliliğini sürdürecek mi?

–        Mesleğim risk altındaysa alanımı nasıl dönüştürmeliyim?

Kim bilir belki bu sürecin sonunda “beyaz yakalı” kavramı bile toptan dönüşmüş olur: Beyaz yakanın nesli tükenir ve yükselen yeni dünyada “mor yaka” geleceğin hakim yakası olur.

Hızlı dijitalleşmeye soyunan firmaların iş hayatının gereklerine daha hazır yeni mezunlara geçmişten daha da fazla ihtiyaç duyduğunu belirten Yaprak Mutlu, dijitalleşmeye daha fazla odaklanan firmalara başvurmalarını önerdi. Bu firmaların genç ve yenilikçi akıllara verdiği değerin gün geçtikçe arttığını ve dijitalleşmeyi daha da hızlandıracağını belirtti.

Partner Republic Müşteri Deneyim Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Demet Yarkın şunu ekledi; Dijitalleşme ve dinamizimden aldığımız güç ile yeni tanımladığımız Mor Yaka’ya uygun profildeki profesyonelleri ilerleyen günlerde ekibimize katarak Türkiye’deki Dijital Dönüşüme  yön veriyoruz.”

Olay Yeri:
Beyaz Yaka
Demet Yarkın
Mor Yaka
Müşteri Deneyim Başkanı
Partner Republic
Serap Yelkenci
Yaprak Mutlu
Yönetim Kurulu Üyesi
Özge İster
İş Geliştirme Direktörü