Gayet Normal Biri
13 Aralık’ta başlayan “Hangi İnsan Hakları? Film Festivali” dünyanın pek çok köşesinden hak ihlal ve mücadelelerini konu alan filmleri, uluslararası konukları, güncel meselelere dair forum ve söyleşi etkinlikleri ile 17 Aralık’a kadar devam ediyor.
Festival kapsamında çeşitli ülkelerden benzer deneyimlerin paylaşıldığı Queer Filmler bölümünde yer alan “Gayet Normal Biri“nin (Just a Normal Person, Malin Björkman-Widell) ana karakteri Sam’in annesi Marit Camilla Gisslow, Türkiye’deki LGBTİ+ bireylerinin anneleriyle buluşmak üzere festivale konuk oldu. 14 Aralık’ta Tütün Deposu’ndaki gösteriminin ardından; “İki Ülke İki Anne” başlıklı söyleşide “Benim Çocuğum” filminde de yer alan Trans-erkek annesi Feride Ünal ile birlikte film ve trans ailesi olmak üzerine paylaşımlarda bulundu.
Marit Camilla Gisslow; “Bu filmi her gördüğümde ağlamıyorum. Ama ebeveyn olunca çok yalnız hissediyorsunuz, sürekli çocuğununuz için savaşıyorsunuz fakat ebeveynin arkasında duran çok az insan oluyor” diye açıklama yaptı. Bu film sayesinde bir sürü farklı insanla tanışma şansı bulduğunu ve bu sayede trans ailelerin duygularını paylaştıklarını da ekledi.
Söyleşinin diğer katılımcısı trans-erkek annesi Feride Ünal ise filmin İsveç’te geçmesine rağmen kendi yaşadıklarıyla birebir örtüştüğünü belirterek; Sam’in annesinin erken yaşta çocuğunu fark edip destek olabildiğini için şanslı olduğunu söyledi. “Ben çocuğum 19 yaşında geldiğinde ancak yaşadıklarını hissedebildim, içinden geçenleri anlayabildim. Halbuki Camilla gibi erkenden anlayabilseydim çok daha farklı davranırdım, en üzüldüğüm kısım bu. Camilla mükemmel bir anne.” diyerek Camilla’yı örmek bir anne olarak tebrik etti.
İki trans annesi trans ailelerin desteğe ihtiyaç duyduklarından ve hissettikleri duyguları paylaşmalarının iyi geldiğinin altını da çizdi.
Örnek Babalar da Önemli
İsveç’te erkeklerin duygularını çok fazla paylaşmadıklarını ve toplumsal kültürün erkeklerden duygularını açığa vurmalarını beklediğini söyleyen Gisslow; “Çocuklarının arkasında duran babalar çok önemli. Diğer babalar onlardan öğrenebilirler.” Benzer duyguları paylaşan Ünal; “Eşim çocuğumuzu kabul etmekte zorlanıyordu. Uzun bir süre çarşıda birbirlerini görmezden geldiler. Bir gün kenara çektim ve eşime sordum. Komşu ve akrabalar senin çocuğundan daha mı önemli?” diye ekledi.
Herkesin Bilinçlenmesi Lazım
“Ebeveynler olarak kendinizi eğitebiliyorsunuz fakat tüm toplumun, okulun, öğretmenlerin ve öğrencilerin de bu konuda eğitilmesi lazım. Şuan toplumsal cinsiyet üzerine eğitimler veriyorum.” Diyen Marit Camilla Gisslow konuşmasını şöyle bitirdi; “Bir zamanlar dünyanın düz olduğuna inanıyorduk. Aksini söyleyenler cezalandırılıyordu. Gerçek bir erkek sadece penise sahip olmak demek değildir. Amerikan yerlilerinde 5 farklı erkek var. İnsanlar ne kadar bilinçlenirse genel olarak o kadar ilerleyeceğiz”
Gayet Normal Biri
13 Aralık’ta başlayan “Hangi İnsan Hakları? Film Festivali” dünyanın pek çok köşesinden hak ihlal ve mücadelelerini konu alan filmleri, uluslararası konukları, güncel meselelere dair forum ve söyleşi etkinlikleri ile 17 Aralık’a kadar devam ediyor.
Festival kapsamında çeşitli ülkelerden benzer deneyimlerin paylaşıldığı Queer Filmler bölümünde yer alan “Gayet Normal Biri“nin (Just a Normal Person, Malin Björkman-Widell) ana karakteri Sam’in annesi Marit Camilla Gisslow, Türkiye’deki LGBTİ+ bireylerinin anneleriyle buluşmak üzere festivale konuk oldu. 14 Aralık’ta Tütün Deposu’ndaki gösteriminin ardından; “İki Ülke İki Anne” başlıklı söyleşide “Benim Çocuğum” filminde de yer alan Trans-erkek annesi Feride Ünal ile birlikte film ve trans ailesi olmak üzerine paylaşımlarda bulundu.
Marit Camilla Gisslow; “Bu filmi her gördüğümde ağlamıyorum. Ama ebeveyn olunca çok yalnız hissediyorsunuz, sürekli çocuğununuz için savaşıyorsunuz fakat ebeveynin arkasında duran çok az insan oluyor” diye açıklama yaptı. Bu film sayesinde bir sürü farklı insanla tanışma şansı bulduğunu ve bu sayede trans ailelerin duygularını paylaştıklarını da ekledi.
Söyleşinin diğer katılımcısı trans-erkek annesi Feride Ünal ise filmin İsveç’te geçmesine rağmen kendi yaşadıklarıyla birebir örtüştüğünü belirterek; Sam’in annesinin erken yaşta çocuğunu fark edip destek olabildiğini için şanslı olduğunu söyledi. “Ben çocuğum 19 yaşında geldiğinde ancak yaşadıklarını hissedebildim, içinden geçenleri anlayabildim. Halbuki Camilla gibi erkenden anlayabilseydim çok daha farklı davranırdım, en üzüldüğüm kısım bu. Camilla mükemmel bir anne.” diyerek Camilla’yı örmek bir anne olarak tebrik etti.
İki trans annesi trans ailelerin desteğe ihtiyaç duyduklarından ve hissettikleri duyguları paylaşmalarının iyi geldiğinin altını da çizdi.
Örnek Babalar da Önemli
İsveç’te erkeklerin duygularını çok fazla paylaşmadıklarını ve toplumsal kültürün erkeklerden duygularını açığa vurmalarını beklediğini söyleyen Gisslow; “Çocuklarının arkasında duran babalar çok önemli. Diğer babalar onlardan öğrenebilirler.” Benzer duyguları paylaşan Ünal; “Eşim çocuğumuzu kabul etmekte zorlanıyordu. Uzun bir süre çarşıda birbirlerini görmezden geldiler. Bir gün kenara çektim ve eşime sordum. Komşu ve akrabalar senin çocuğundan daha mı önemli?” diye ekledi.
Herkesin Bilinçlenmesi Lazım
“Ebeveynler olarak kendinizi eğitebiliyorsunuz fakat tüm toplumun, okulun, öğretmenlerin ve öğrencilerin de bu konuda eğitilmesi lazım. Şuan toplumsal cinsiyet üzerine eğitimler veriyorum.” Diyen Marit Camilla Gisslow konuşmasını şöyle bitirdi; “Bir zamanlar dünyanın düz olduğuna inanıyorduk. Aksini söyleyenler cezalandırılıyordu. Gerçek bir erkek sadece penise sahip olmak demek değildir. Amerikan yerlilerinde 5 farklı erkek var. İnsanlar ne kadar bilinçlenirse genel olarak o kadar ilerleyeceğiz”